Equip Auto ve Küreselleşen Otomotiv Sektöründe Ayakta Kalabilmek
“Tasarımdan Servise” sloganıyla otuz yılı aşkındır düzenlenen Equip Auto 2005,
13-18 Ekim tarihleri arasında Paris’te düzenlendi. ¾’ünden fazlası Fransa dışından olan 2.000’in üzerindeki katılımcı bir milyondan fazla ürünü 200 bin m2 kapalı alanda profesyonel ziyaretçilerin beğenisine sundu.
Equip Auto 2005’de sahte parçaların sergilenmemesi için gerekli önlemlerin alınmış olması dikkat çekiciydi. Zira otomotiv sektöründe yaygın olan sahtecilikle mücadele çok büyük önem taşıyor. Yıllarca çalışılarak tasarlanan, test edilen ve kullanıcıların emniyetlerini ve sürüş rahatlığını arttıran bir çok yeni buluş kolaycı firmalar tarafından yasa dışı olarak üretilip, isim sahibinin adını da ürün üzerine koyarak satışa sunuluyor. Bu hususta hemen hemen her ülkede çeşitli yasalar olmasına rağmen uygulamadaki boşluklar nedeniyle gerekli önlemler yeterince alınamıyor.
Equip Auto’da 1985’den beri mühendislik ve ileri teknolojiler, yedek parça ve satış sonrası ile servis konularında yenilikler yaratan firmalara Grands Prix ödülleri veriliyor. 2005 yılının Grands Prix ödüllerinin sahiplerinin belirlenmesi için 21 ülkeden 75 kişilik bir jüri tarafından değerlendirmeler yapıldı ve aşağıdaki kategorilerde kazananlar belirlendi:
• Mühendislik ve İleri teknolojiler
Altın Kupa: BERU EYQUEM, basınç sensörlü ısıtma bujisi için
Gümüş Kupa: VALEO, güç hattı iletişimleri için
• Yedek Parça ve satış sonrası
Altın Kupa: PPG INDUSTRIES, CeramiClear D8105 (clearcoat) için
Gümüş Kupa: AUTOSOCK, buz üstünde kaymayı önleyen lastik kılıfı için
• Servis
Altın Kupa: FROG’S, hava prosesi- Kaporta tamir prosesi için
Gümüş Kupa: BOSCH, KDS optik ön düzen-aks ayarı
Gümüş Kupa: SPANESI, TOUCH WHEELS – Karoseri tamiri ve teknik testler için kontrol sistemi
Equip Auto 2005 fuar alanında dolaşırken dünyada tüm sınırların kalktığını, otomotiv sektöründe büyük ölçüde söz sahibi olan Avrupalı ve Japon firmaların yanı sıra doğu medeniyetlerinin de sektörde çok iddialı bir konuma geldiğini gördüm. Özellikle ikinci dünya savaşı sonrasında Amerikalı firmaların başlattığı girişimlerle çok uluslu hatta ulusu belli olmayan şirketlerin ürünlerini daha ucuza üretebilmek için ana yurdundan çıkarak kendisine avantajlar yaratan ülkelere gitmesi ile otomotiv sektöründe de küreselleşme başlamıştı. Bugün gelinen noktada ise,
1. Çok uluslu şirketler Çin, Tayvan, Güney Kore vb uzak doğu ülkeleri başta olmak üzere gelişen ülkelerde üretim yapmakta veya yaptırmakta,
2. Araç üreticileri rakip araçların yedek parçalarını üreterek yetkisiz servislere satmakta,
3. Bir çok yedek parça dağıtım firması orijinal ekipman üreticileri ile yaptığı anlaşmalara istinaden birden fazla markaya yedek parça tedariki yapmakta,
4. Yetkisiz servislerden oluşan ve yaptığı işe garanti veren franchising servis sistemleri yaygınlaşmakta,
5. Her araca müdahale edebilmek için kullanılan özel test ekipmanları üreten firmaların sayısı artmaktadır.
Bir başka deyişle otomotiv sektöründe daha yoğun rekabet yaşanmakta, her geçen gün kârlar erimekte ve fark yaratarak müşteri memnuniyetlerini arttırma yolunda çalışmalar yoğunlaşmaktadır. Rekabetin arttığı ve sınırların ortadan kalktığı pazar şartlarında kalıcı olabilmek ise müşterilerin çılgınca firmalara bağlanmasını temin etmekten geçmektedir. Firmalara çılgınca bağlı sadık müşteriler yaratmak için ise yapılması gerekenler kısaca
1. Ne yapmak istediğine karar vermek,
2. Müşterileri dinleyerek ne istediklerini anlamak,
3. Müşterilerin istediğinden bir fazlasını yapmak olarak özetlenebilir.
Küreselleşen otomotiv sektöründe her geçen gün artan rekabet ortamı içinde yukarıdakileri yapanların ayakta kalacağını, yapmayanların ise bir gün yok olacağını söylemek büyük bir kehanet olmayacaktır.
